Her gün beslenme ve sağlık konularında birçok kanaldan bilgi akışını yaşıyoruz. Sağlıklı, dengeli beslenme ve düzenli egzersizle hayatın bize sunduklarının tadına uzun yıllar varabiliriz. Küçük yaşlardan itibaren bilinçli şekilde beslenmek ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek şeker hastalığı gibi rahatsızlıklara yakalanma riskini en aza indirir.
Vücudumuz çoğu zaman iyi dizaynedilmiş bir makine gibi sorunsuzca çalışmaktadır. Ancak bu uyum nedeniyle bazı parçalarda bir sıkıntı yaşandığı zaman bunun etkisi genele yayılmaktadır. Kan şekeri de dediğimiz glukoz vücuttaki hücrelerin enerji ihtiyacını karşılamakta, vücudun düzgün çalışmasına yarayan bazı maddelerin yapısına girmektedir. Şeker ve nişasta içeren tüm gıdalardan emilerek kan dolaşımına geçen glukozun kullanılabilmesi insülin adı verilen bir hormon sayesinde olmaktadır. Normalde pankreas tarafından salgılanan bu hormonun salgılanmaması ya da doğru şekilde çalışmaması kan şekerinin yükselmesine neden olmaktadır. Kanda yüksek oranda glukoz bulunması ise kalp-damar sistemi ve sinirlerle ilgili rahatsızlıklara neden olmaktadır.
Dünyada yaklaşık 350 milyon kişinin şeker hastalığı, ya da halk ağzıyla şeker hastalığına yakalandığı düşünülmektedir. Şeker hastalığı bağlı rahatsızlıklar nedeniyle 2010 yılında hayatını kaybeden insan sayısının 3.4 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir.