Dünya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre 2007’de yetersiz beslenen insan sayısı 923 milyon olarak belirlenmiş iken 2016 Dünya Açlık Endeksi’ne göre, ilerlemelere karşın halen dünya genelinde 800 milyon civarında insanın açlık çektiği açıklandı. Dünya genelinde açlık oranının 2000 yılından bu yana yüzde 29 azaldığı kaydedilirken, Yemen, Güney Sudan ya da Suriye gibi bazı ülkelerde silahlı çatışmalar, açlık ve yetersiz beslenmenin ana nedenlerini oluşturmaktadır. WHO’ya göre dünya çapında çocuk ölümlerinin yarısı, yetersiz beslenmeden kaynaklanmaktadır. Düşük kilolu bebek doğumları ve rahimde oluşan gelişim bozuklukları yılda 2.2 milyon çocuğun, A vitamini ve çinko eksikliği de yılda bir milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden olmaktadır. Yetersiz beslenme kızamık, zatürre, ishal gibi hastalıklar sonucunda oluşuyor gibi görünse de, aslında bu hastalıklara yetersiz beslenme yol açmaktadır.
Küresel olarak hem gelişmiş, hem gelişmekte olan ülkelerde aşağıdaki gruplar yetersiz beslenme riski ile karşı karşıyadır:
- Yaşlılar, özellikle yatalak hastalar veya bakım evlerinde sosyal olarak izole şekilde yaşayanlar,
- Düşük gelir grubundaki kişiler,
- Bulimi ve anoreksi gibi kronik yeme bozukluğuna sahip kişiler,
Ciddi bir hastalık veya sağlık sorunundan sonra nekahet döneminde olan kişiler