C vitamininin başlıca rolü doku bağlarını tutan ana protein maddesi olan kollojeni üretmek ve bağışıklık sistemi, sinir sistemi, hormonlar ve besinlerin emilimi fonksiyonlarına (E vitamini ve demir gibi) destek olmaktır. Göz merceği ve akciğer gibi yapılarda antioksidan olarak çalışır. Ayrıca, soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı da direnci arttırmaktadır. C vitamini eksikliğinde; diş etlerinde kanama, yorgunluk, eklem ağrıları, ateşli hastalıklara dirençsizlik, bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucu sık hasta gibi durumlar görülebilir. C vitamininin aşırı eksikliği skorbüt hastalığına neden olur. Diş etlerinde kanama, eklemlerde şişlik ve ağrılarla belirti veren skorbit hastalığını tedavi eden vitamin olarak bilinmektedir. C vitamini fazla alındığı takdirde idrarla vücuttan atılır. C vitamininin vücuda aşırı alımı böbreklerde taş oluşumuna, ishale ve alerjik deri belirtilerine neden olabilir. Günlük C vitamini ihtiyacı ortalama 75-90 miligramdır. Ancak çocukluk çağında, hamilelikte ve emzirme döneminde ve ateli hastalık döneminde vücudun C vitamini ihtiyacı artar. Vücut C vitaminini depolamaz, bu nedenle bu vitaminin besinlerden sağlanması gerekmektedir. C vitamininin en çok bulunduğu besinler; limon, portakal, mandalina gibi turunçgiller, çilek, böğütlen, kuşburnu, domates, lahana, patates ile ıspanak, marul, yeşilbiber gibi yeşil yapraklı sebzelerdir. C vitamini hava ile temasta kolay okside olduğu ve ısıya dayanıksız olduğu için besinleri taze olarak tüketmek, bekletmemek besin kayıplarını önlemek açısından büyük bir önem taşır.