Bazı haberlerin genel içeriğinde hazır gıdalara yapılan saldırının, tüketicilerde büyük kafa karışıklığı ve güvensizlik yaratmaktadır. Tüm dünyanın kabul ettiği yegâne husus “ambalajın güvenilir gıdanın en temel argümanı” olduğu yönündedir. Gözümüzün önüne sadece açık pazarlarda satılan yüzlerce çeşit gıda maddesini getirmemiz durumunda bile ambalajlı gıdanın ne denli önemli olduğunu anlamamız çok zor olmasa gerek. Zira ambalaja girmeyen gıda, başta üretim yerleri olmak üzere, satış noktalarına ulaşıncaya kadar denetim zincirinin her aşamasından rahatlıkla kaçabilmektedirler. İşte halkın sağlığı da asıl bu noktada büyük bir tehdit ve tehlike ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Bu noktadan hareketle her gün market raflarında satılan yüzlerce çeşit “Ambalajlı Gıda” ürünü, gıda katkı maddesi ve gıda endüstrisi konusundaki bilgi kirliliği nedeniyle ne yazık ki büyük bir zan altında bırakılmaktadır. Bu yaklaşım ile, işini “dürüst”, “yasalara uygun” ve “%100 hijyenik” şartlarda üretim yapan işletmeleri göz ardı ederek onları da tıpkı merdiven altı üretim yapan tabiri caiz ise “sahtekar” denilebilecek kişilerle aynı kefeye koymaktadır. Hazır gıda maddelerine zorunlu olarak katılan gıda katkı maddeler uluslararası kuruluşlarca insan sağlığı açısından yaratabileceği bütün olumsuzluklar tek tek araştırılıp kullanılma sınırları belirlenmekte ve gıda maddelerinde kullanımına izin verilmektedir. Burada esas üzerinde durulması gereken husus, daha çok Kayıt veya Onay izni almadan yasal sınırlamalara uyulmaksızın üretilen ve etiketi olmayan veya olsa bile etiketine gıda katkı maddeleri ile ilgili açıklayıcı bilgi koymayan veya izin verilenden daha yüksek dozlarda katkı maddesi katılan gıda maddeleridir.
Yukarıda sayılan sebeplerle, bu tür listelerin çoğaltılarak yaygınlaştırılması hem tüketici, hem de üretici firmalar için son derece olumsuzluklar yaratmaktadır. Bu hususta tüketicilere güvenilir bilgilerin verilmesi önemli olup hepimize sorumluluklar düşmektedir. Tüketici olarak, ambalajsız içinde ne olduğunu bilmediğimiz açıkta satılan gıda maddelerini almamalıyız. Ambalajın üzerindeki içindekiler listesi dikkatlice okunmalı, şüphelendiğimiz bir durum varsa bunu sorarak öğrenmeliyiz.
Kötü beslenmenin insan sağlığı üzerine bir takım kötü etkileri elbette vardır. Ancak şu gıdalar sağlığa zararlı demek doğru bir ifade olmamaktadır. Bütün mesele gıdaları yeterli ve dengeli bir şekilde tüketmek ve sağlık için günde en az yarım saat fiziksel aktivite yapmaktır. Yazılı ve görsel medyada “şu gıdayı tüketin, bu gıdayı tüketmeyin” demek halkın yanlış beslenmesine sebep olmaktadır. Bu durum, tüketicilerde gıdalar konusunda anlam kargaşası ve korkulara yol açmaktadır. Söz konusu korkuların giderilmesi için bilim insanları, sanayiciler, medya ve toplumun tüm kesimi, güvenilir ve bilimsel temele dayanan bilgileri tüketicilerle paylaşmalıdır.