Birleşmiş Milletler tanımına göre ise sürdürülebilirlik “gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılama yetilerini tehlikeye atmadan, günümüz ihtiyaçlarının temin edilebilmesi” durumudur. Buna göre sürdürülebilirlik, bugünkü toplum düzeni, yaşam standartları ve iş modellerinin, doğada var olan kaynakların gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılama olanaklarına zarar vermeden kullanımını sağlayacak şekilde tanımlanması ve uygulanmasıdır.
Sürdürülebilirlik kavramı, toplumsal, ekonomik ve ekolojik olmak üzere üç boyutlu olup yaşamakta olduğumuz güncel küresel problemlere çözüm getirmek üzere geliştirilmiştir.
Gıda zincirinin başlangıç noktası olan tarımda sürdürülebilirlik, yeterli ve kaliteli tarımsal ürünü uygun maliyetlerle üretmekle, tarım yapılan arazinin, çiftçilerin, çevrenin ve doğal tarım kaynaklarının korunmasını sürekli geliştirecek sistem ve uygulamalarla mümkündür. İyi tarım uygulamaları bu amaca hizmet için geliştirilmiş sistemlerdir.
Sürekli artan dünya nüfusu ve giderek artan yeni kaynak gereksinimleri, yükselen enerji fiyatları, sera gazlarının etkisiyle oluşan iklim değişiklikleri, nedenleriyle “Sürdürülebilirlik” kavramı önem kazanmıştır. Tarımda sürdürülebilirlik göstergesi olarak çevresel, sosyal ve ekonomik göstergeler dikkate alınmaktadır. Bunlar genel olarak:
1.Çevre Boyutu
Doğal kaynakların korunması ve tüm sürdürülebilir tarım sistemlerinin temel taşları olan ekosistemler mümkün olduğunca geliştirilmelidir.
Toprak verimliliğini koruyacak, erozyonu, kirliliği, tuz artışını, tarıma elverişli arazilerin ve biyolojik çeşitliliğin azalmasını önleyecek sorumlu ürün yetiştirme uygulamaları yapılmalıdır.
Su kaynaklarının niteliğini ve niceliğini korumak için suyun sorumlu ve sınırlı kullanımı gereklidir.
Kullanılan hammaddelerin doğal ortamda yetişmesi ve tarım uygulamalarının sürdürülebilir olması, biyoçeşitliliğin korunması açısından oldukça önemlidir.
Enerji verimliliği, sera gazlarının ve diğer emisyonların azaltılması, hava kirliliğini ve küresel ısınmayı durdurmada hayati önem taşır. Enerji verimliliği, düşük karbon ekonomisine geçiş için de önemlidir. Gıda sanayi, daha az kaynak kullanarak daha çok iş yapmanın yollarını aramalı, örneğin, kojenerasyon (ısı ve elektrik enerjisinin ortak üretimi) ve birleşik ısı ve güç gibi enerji verimliliği yüksek teknojileri teşvik etmelidir. 2020’de gerçekleştirilecek Paris Anlaşmasının şartlarına uyulmalıdır.
Gıda zincirinin tüm safhalarında hayvan sağlığı korunmalıdır. Hayvan hastalıklarının eradikasyonu için hızlı ve planlı hareket edilmelidir.
Atık üretiminin mümkün olduğunca önlenmesi ama bu mümkün olmadığında içinde bulunulan koşullara uygun olarak atıkların tekrar kullanımı, geri dönüşümü ya da geri kazanımı sağlanmalıdır. Gıda endüstrisi, %100 tarım hammaddelerini kullanmayı hedeflemeli, örneğin esas ürüne girmeyen kısımları yenilenebilir enerji veya hayvan yemi üretmek için kullanmalıdır. Endüstri aynı zamanda ‘-tarihinden önce tüketmeniz tavsiye edilir’ ve ‘son kullanma tarihi’ bilgilerinin nasıl yorumlanacağı konusunda tüketicilere bilgi vermek gibi yollarla, hane halkı israfını azaltmayı teşvik etmenin yollarını aramalıdır. Gıda, zincirin sonunda israf edildiği zaman ürünün yaşam döngüsüne yapılan tüm kaynak yatırımları kaybedilmektedir. Endüstri, genel olarak gıda zincirinin tüm aşamalarındaki israfı asgari seviyeye indirmeyi hedeflemelidir.
Gıda sanayicileri, tüketicilere ürünlerin çevresel etkisiyle ilgili güvenilir ve düzgün bilgi sağlamak için bilime dayalı, tek tipte etki değerlendirme metodolojileri yönünde çalışmalıdır.
Çevre yasalarına tam uyum sağlanmalıdır.
2.Toplumsal Boyut
Sürdürülebilir tarım politikalarının oluşturulabilmesi, temel toplumsal bakış açılarının dikkate alınması gerektirir. Çiftçiler, tarımda çalışanlar ve aileleri için çalışma ve yaşama koşulları iyileştirilmeli, bu kişilere becerilerini ve yeteneklerini geliştirme fırsatları verilmeli, sendikalaşma özgürlüğü tanınmalıdır.
3.Ekonomik Boyut
Tarım faaliyetlerinden geçim sağlayabilecek koşulların oluşturulması için sürdürülebilir tarımsal üretimin pazara yönelik olması ve tüketici ihtiyaçlarına karşılık vermesi gerekir.
Tarımsal ham maddeleri işleyerek, tüketime kadar olan süreçlerde birçok unsuru gözeterek kaliteli ve güvenli gıda maddelerine dönüştürülmesi sürdürülebilir gıda üretimi olarak tanımlanmaktadır. Enerji kullanımı, sera gazı emisyonları, kaynak ve atık yönetimi, su ve atık su yönetimi ile ambalajlama bu sürecin odak noktasındaki belli başlı konulardır.