Beslenme bozukluğu, yetersiz beslenme, mikro besin element eksikliği ve şişmanlık (aşırı kiloluluk – obezite)ın genel tanımıdır. Maalesef bu bozukluk, tahmin edilemeyecek yükseklikte ekonomik ve sosyal bedele mal olmaktadır. FAO’nun son tahminlerine göre dünya nüfusunun % 12.5’i (868 milyon kişi), yetersiz beslenmektedir. Yine dünya çocuklarının yüzde 26’sı büyüme geriliği görülmektedir. 2 milyar insan bir veya birkaç mikro besin element eksikliğinden muzdariptir. Diğer taraftan 500 milyonu şişman olmak üzere, 1.4 milyar insan da aşırı kiloludur. Tüm bu beslenme bozukluklarına, birden fazla şekliyle, her ülkede rastlanabilir. Yetersiz beslenme her yıl 1.5 milyon kadın ve çocuğun ölümüne neden olurken, dünya genelinde artan aşırı kilo ve şişmanlık oranları kanser, kalp hastalığı, inme ve şeker hastalığı gibi hastalıkların daha sık görülmesine neden olmaktadır.
Durum ülkemiz için de alarm vermektedir. Çocuklarımızın %12’sinde büyüme geriliği, %33’ünde kansızlık, %12’sinde vitamin A eksikliği, %61’inde iyot eksikliği gözlemlenmiştir. Yetişkinlerimizin de %29’u şişmandır. İyot eksikliği ve şişmanlık açısından çizelgede listelenen dünya ortalamasından, Almanya ve Hindistan’dan ne denli yüksek oranlarda olduğumuz dikkat çekicidir.
Beslenme bozukluğunun -sosyal maliyetinin ötesinde- üretkenlikteki düşüş ve tedavi harcamaları ile birlikte yıllık dünya gayrisafi hâsılasının %5’i olan 3.5 trilyon $’lık (12.6 Trilyon TL) (kişi başına 500 $-1.800 TL) bir maddi bedeli vardır. Söz konusu meblağın tam olarak dökümü yapılmamışsa da, 2010 yılında aşırı kilo ve şişmanlığın risk faktörleri ile birlikte dünyaya maliyeti 1.4 trilyon US$ (5.04 trilyon TL) olarak tahmin edilmiştir.